Ana içeriğe atla

FUTBOL

                 FUTBOLKitleler üzerinde şüphesiz en etkili spor olan futbolun tarihsel gelişimi oldukça eskiye dayanmaktadır. Futbol oyununun ilk olarak nerede ve ne zaman oynandığı konusunda net bir bilgi yoktur. Fakat yapılan araştırmalar sonucunda topların oyunlarda kullanılmasının M.Ö. 7000'lere kadar gittiği tahmin edilmektedir.

M.Ö. 4000- M.Ö. 2000 yılları arasında hüküm sürmüş Sümerler'in ayakla top oynadıklarını belirten birtakım tarihi belgeler vardır.

M.Ö. 2500 yılında Çin İmparatoru Huang-Ti'nin askerlerine yaptırdığı çeviklik talimi de futbola oldukça benzemektedir. Yapılan talimde askerler yere dikilen iki direk arasından bir topu tekmeleyerek geçirmeye çalışırlardı. Bu bilgi çeşitli kaynaklarda yer almaktadır.


Mısır'daki duvar resmi


Mısır'da mezarlardaki duvar resimlerde top oynayan insan figürlerine rastlanması, futbolun tarihçesi konusunda önemli fikirler vermekte. Bu zamanda yapılan toplar günümüze kadar ulaşmıştır. Halen çeşitli müzelerde sergilenmektedir.






Tepük oyunu

                                                 


Orta Asya'da Türklerin de sadece ayak ve kafanın kullanıldığı top oyunu oynadığı birçok kaynakta yer almaktadır. Bu kaynaklardan en önemlisi Kaşgarlı Mahmut'tur. Kaşgarlı Mahmut'un Divan-ı Lügat'it Türk adlı eserinde Türklerin bu oyunu oynadığı belirtilmekte. Türklerin bu oyununa "Tepük" ismi verilmişir.



M.Ö. 8. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen eski Yunanlı şair Homeros, "Odissea" adlı eserinde top oyunlarından bahseder. Bu da futbolun o devirlerde oynandığını göstermektedir.

Eski Yunan şehirlerinden Sparta'da futbolun oynandığına dair tarihi belgeler mevcuttur. Burada futbol daha çok askerlerin bir idman sporu olarak görülürdü. On beşer kişilik takımlar arasında oynanmaktaydı. Ayrıca belli kurallar da konulmuştu. Yunanlılar bunu "Episkyres" olarak isimlendirmişti.

Yunanlıların Episkyres verdiği oyunları, günümüz modern futbolun temeli olarak kabul edilen Harpastum'a da ilham vermiştir. Romalı askerler arasında oynanan Harpastum, ayakla olduğu gibi elle de oynanabilen bir oyundu.(NOT: Harpastum Helence'de "el topu" anlamına gelmekte.) Yirmi yedişer kişilik iki takım arasında oynanan bu oyunda amaç, topu rakipten kapıp el ve ayakları kullanarak rakip takımın alanına geçmekti. Harpastum'da kullanılan toplara Pilla, Follis veya Pagonica denilirdi. Bu oyun Roma askerlerinin askeri yeteneklerinin geliştirilmesinde önemli katkılar vermişti. Harpastum, günümüzde futbol, hentbol ve ragbiye benzemektedir.

Futbolun Avrupa'daki tarihsel gelişimi konusunda çeşitli iddialar ortaya atılmakta. İngilizlerİtalyanlar ve Fransızlar futbolun ilk olarak kendi ülkelerinde oynandığını ve bu şekilde dünyaya yayıldığını iddia etmekte. Fakat yapılan araştırmalar göstermektedir ki, futbolun günümüzdekine en yakın şekli 19. yüzyılda İngiltere'de görülmüştür.

İngiltere'de 12. yüzyıldan itibaren futbol oynanmış ve tüm kesimler tarafından kısa sürede sevilmiştir. Bir süre sonra futbolun halk arasında çatışmalara neden olması üzerine Kral II. Edward, 13 Nisan 1314 günü bir fermanla futbolu yasaklamıştır. Edward şunları diyordu: "Büyük bir topla şehir içinde gürültüler yapıldığı, Tanrı korusun bir çok kaza ve hasara sebebiyet vereceği anlaşılmıştır. Tanrı ve Kral adına, şehir ve kasaba içinde top oynanmasını yasaklıyorum. Emirlerimizin aksine hareket ederek top oynayanlar en şiddetli cezalara çarptırılacaktır."

Kral 2. Charles

Bu tarihten sonra futbol ve futbolcular, İngiltere'de kötülenmeye başladıysa da halktaki futbol sevgisinin sönmesine engel olunamamıştır. Futbolun tekrardan yayılması ve önem kazanması Kral 2. Charles zamanında olmuştur. Bu tarihten sonra futbolun gelişim süreci oldukça hızlandı. 

1841 yılında futbol topunun tam bir küre biçiminde olması kabul edildi. Ardından 1848 yılında Cambirdge Üniversitesi tarafından tüm futbol kuralları "Cambirdge kuralları" adı altında birleştirildi. Cambirdge'de öğrenciler arasında bu kurallar doğrultusunda ilk defa bir maç yapıldı. 1857 yılında ilk futbol kulübü Sheffield Club kuruldu. 28 Ekim 1863 günü dünyanın ilk futbol federasyonu olan İngiltere Futbol Federasyonu kuruldu. Bu olay modern futbolun doğumu olarak nitelendirilmekte. 30 Kasım 1872'de dünya futbolunun ilk milli maçı İngiltere ile İskoçya arasında oynandı ve bu maç 0-0 sonuçlandı. 1873'te korner atışları futbol kuralları arasına girdi. 1875'de İngiltere Futbol Federasyonu tarafından kalelere üst direk konulması ve topa kafayla da vurulabilmesi kabul edildi. 1885'de futbolda profesyonellik İngiltere Futbol Federasyonu tarafından resmen kabul edildi. 1886'de ofsayt futbol kurallarına girdi. 1891'de penaltı futbol kuralları arasına girdi. Londra Olimpiyatları'nda futbol ilk kez oyunlarda yer aldı; İngiltere şampiyon oldu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

VİCTOR HUGO

                                                       VİCTOR HUGO V    

ÖZDEMİR ASAF

Özde mir, 11 Haziran1923’te, Ankara’da, Hamdiye ve Mehmet Asaf çiftinin çocukları olarak dünyaya geldiğinde ailesi, ona,  “Halit Özdemir Arun”  adını verdi. Özdemir’in bir de ikizi vardı. Ancak onlar ayrı gün ikiziydiler. İkiz kız kardeşi Özgönül de 12 Haziran’da doğdu. Mehmet Asaf Bey, Şûra-yı Devlet bugünkü karşılığı ile Danıştay’ın kurucularındandı. 1922’de Atatürk’ten, Mehmet Bey’e Ankara’ya gelmesini bildiren bir  haber  geldi. İstanbul’dan Ankara’ya böyle taşındılar. Çocukların doğumu da burada gerçekleşmiş oldu. Hacıbayram’da bir konakta yaşıyorlardı. Ankara’daki yaşam 7 yıl sürdü. 1930’da, Mehmet Bey’in vefatı ile ailecek yeniden İstanbul’a döndüler. Atatürk, elini çekmedi üzerlerinden. İsmet İnönü’ye, ikizlerin bir okula yerleştirilmesi için talimat verdi. Soyadı Kanunu’na daha 4 yıl vardı. Hamdiye Hanım, Arun soyadını alacaktı. Şimdilik Özdemir okula, Özdemir Asaf olarak kaydoldu…

DOSTOYEVSKİ

Suç Ve Ceza Roman Özet Petesburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi olan  Raskolnikov kendisine göre fikirleri olan , yakışıklı ,genç,zeki,yetenekli ve akıllı biridir. Yaşadığı maddi sıkıntılardan , geçim sıkıntısından dolayı öğrencilik hayatını yarıda bırakmak zorunda kalır. Yaşamını tefeci bir kadına verdiği eşyalar sayesinde devam ettirmeye çalışır. Dört aydır kirasını bile ödeyemiyordur. Tefeci kadına hep borçlu hissedip elini kolunu kaptırıyorken bu kadının herkesin hayatından çıkması gerektiğini , yaşamasının herkes için zarar olduğunu da düşünür. Raskolnikov’a annesinden bir mektup gelir ; geçim sıkıntısı yüzünden kız kardeşi Dunya yaşlı bir adamla evlenecektir. Raskolnikov bir rüya da görür , uyanır ve daha sonra eline bir balta alıp tefeci kadının evine gizlice girer. Kimsecikler onu görmemiştir. Yaşlı kadının yanına gider ve onu elindeki balta ile öldürür. Evden çıkacakken yaşlı kadının kız kardeşi ile karşılaşır o kadın masum olmasına rağmen olaya tanık o...